Yarma kaynatılıp soğumaya bırakılır. soğuduktan sonra yoğurt ilave edilir. Küçük parçalara ayrılarak serilir ve kurutulur. Pişirmeden önce su içine bırakılarak ıslanıp yumuşaması sağlanır. Yoğurtlu tarhana ezilerek tencereye konur, su ilave edilir, pişirilinceye kadar karıştırılır.piştikten sonra üzerine tavada yağda kızarmış nane ilave edilerek servis yapılır.
TANDIR VE TANDIR EKMEĞİ
Tandır, topraktan 100cm. derinliğinde 120cm. çarpımında yapılır. Tandır çoraktan ve kadın ustalar tarafından yapılır. Çorak samana karıştırılarak ıslatılır karıştırılır, temizlenir. Tandır plakalar yapılarak alttan yukarı doğru çember sekline getirilerek yapılması sağlanır. Tandır ağız kısmi daraltılarak bir simit seklini andıracak şekilde yapılır. Daha sonra tandır duvarını sertleştirmek amacıyla iki gün tezek talaş ile normal isi verecek şekilde yakılır. Böylece tandır çamuru hem kurumuş hamda sertleşmiş olur.
TANDIR EKMEĞİ
Yöresel ekmeğimizdir. Tandır ekmeği hamuru genelde mayalı olarak hazırlanır, ekşimiş olan hamuru tandıra uzun (halk dilinde sığır dili diye adlandırılır) bir sekil verilerek yapıştırılır. Tandırın ilk yanışından Ulavaç yapılır. Ulavaç (hamur pide için açılır, içine iç hazırlanıp konur). Mayasız olacakta kete yapılır. Kete (hamurun içine yumurta, soda, yoğurt , süt gibi malzemeler yapılır)
TİRİT
İlçemizin yöresel yemeğidir. Kasaptan alınan kemikli et kuşbaşın dan biraz büyükçe doğranır ve yıkanır. Yıkanan et yağsız olarak ocakta suyu çekilene kadar pişirilir. Daha sonra su konup tekrar pişirilir. Hazırlanan bu karışım diğer kaptaki etin üzerine ilave edilerek pişirilir. Daha önce doğranarak hazırlanmış olan tandır ekmeğinin üzerine dökülerek yenir.
Ankara Elmadağ ilçesinde tandır ekmeği, hamurunun mayalanması, yoğrulması ve tandırda pişirilme aşamaları ile özel bir işleve sahiptir. Elmadağ’da tirit, tandır ekmeğinin başlıca yapılış amacını oluştururken, “Adak” olarak yapılıp dağıtılması ile halk inancının uygulama alanını oluşturmuştur. Oda şeklindeki üstü kapalı tandırlarda yapılan tandır ekmeğinin çarşı ekmeği ile “Takası” işlevselliğini artırmıştır. Elmadağ’da tandır ekmeği tıpkı tiritte olduğu gibi yapılış zamanı ve amacı ile kendine mahsus bir ritüel alanı oluşturmuştur. Böylece, düğün, sünnet, hac ve asker uğurlama, kırk ekmeği ilk bayram gibi geçiş dönemlerine ait yemek ritüelinin tamamlayıcı unsuru olarak sofrada yer almıştır. Ankara ve çevresinde “Elmadağ Ekmeği” ismiyle anılsa da halk arasında sert yapısından dolayı; “Tavşan Öldüren”, uzun şeklinden dolayı ise “Sığır Dili” adını alan tandır ekmeği, sert ve dayanıklı yapısıyla tiridin damakta bıraktığı lezzetin kaynağı olarak görülmüştür. Halk arasında tandır ekmeğinin sertliği ve dayanıklılığının Elmadağ’ın sert kışından kaynaklandığına dair yaygın bir görüş söz konusu olsa da ekmeğin sert yapısını “Ekmeğini taştan çıkaran insanların memleketi olmasına” bağlayanlar da olmuştur. Tandır ekmeğinin sert yapısı ve sağlam mayası ile Elmadağ’da, “güçlü kadının ekmeği” olarak tanımlanmasında, “Avrat Ekmeği”, “Avrat İşi” ve “Möhkem Avrat Ekmeği” gibi isimler etkili olmuştur. Elmadağ’da kadının elle yoğurduğu, diliyle mayaladığı hamur “kadının”, tuz “erkeğin” simgesi olurken; mayalı hamurun tandırda pişirilmesiyle elde edilen tandır ekmeği ise “kadınla erkeğin birlikteliği” olarak kabul edilmiştir. Tuzlu ve mayalı ekmeğin, “Aile” olmanın göstergesi kabul edildiği Elmadağ’da ekmeğin tandırda pişerken tatlarının birbirine geçmesi, halk arasında kadınla erkeğin bütünleşmesi olarak kabul görmüştür. Tandır ekmeğinin hamurundaki tuzun varlığı kadar yokluğu da kadın ve erkek birlikteliğinin toplumsal açıdan ölçütü sayılmıştır. Elmadağ’da eşini kaybetmiş kadınlar için kullanılan,” ekmeğinin tuzu yok” sözüyle hem medeni durumlarına hem de eşleri için tuttukları mateme “tuz ve ekmek hakkı” üzerinden gönderme yapılmıştır. Pek çok sembolik anlamı ile tandır ekmeği, Elmadağ’da kadınla erkeğin öz hikâyelerinin tuzlu hamurla mayalanıp, ateşle pişirildiği biyografik unsurlardan biri olmuştur. Böylece tandır ekmeği, toplumsal işlevleri ile yalnızca Elmadağ mutfağının değil, aile hayatının da tadı, tuzu ve mayası olmuştur
0 Yorum
Yorumunuz